İstanbul Belediyesini Muhalefetsiz Yönetmek

Önemli Entellektüllerimizden Prof. Dr. İlber Ortaylı hocamızla yapılan bir söyleşi ve 15 yıldır yayın yapan sitemizin tecrübeleriyle yapılmış üzücü bir haberle karşınızdayız.



İstanbul Fatih Yoğun Turim baskısı ile mi? Batının Fatih üzerindeki "Yeni Roma" dayatması mı bilmiyorum, Yarınlarımızda maalesef Fatihte yaşayamayacağız

Başımıza ne geliyorsa güç elimize geçtiğinde kimseyi dinlememek, Muhalefetin önerilerini eleştirilerini dikkate almamak, Muhalefetin projelerini yok saymak, Yada Muhalefetten kopya alan iktidar projeyi geliştireceğine kesip biçip kuşa çevirerek, Benim projem demek gafletine düştüğümüz için Şehirlerimiz Yap-Boz tahtasına döndü.

Açık Radyo, Kentin Tozu programında Cihan Baysal Uzunçarşılı ile  Prof.İlber Ortaylı Martı Projesi, İstanbul ve Türkiye'de Mimarlık ve Mimarlar





 



İstişare yok, İşbirliği yok, fikre saygı yok, Ben bilirim, Ben yaptım oldu anlayışı şehirlerimizi yaşanmaz hale getirdi.

Üç imparatorluğa başkentlik yapmış Fatih ilçemiz, İstanbul’un merkezi, Her yolun Roma’ya çıkar sözünün sahibi Doğu Roma imparatorluğunun başkenti, Bizans’ın başkenti, Osmanlı İmparatorluğunun başkenti yok ediliyor, harap ediliyor Ranta tekrar kurban ediliyor.

1945’lerde İstanbul’u planlaması için getirilen Fransız mimar Henri Prost İstanbul’un Osmanlı İslam izlerini yok ederek Binlerce İslam eseri Cami, Medrese, Sıbyan mehtebi, Çeşme, Aşevi, Türbe ve Mezarlık yanında pekçok Roma eseri yapı yok edilerek şehrin merkezinden Roma, Bizans, Hristiyanlık, İslam, Osmanlı Türk eserleri “Yol açıyoruz” gerekçesiyle imkânlar dâhilinde yok edildi.

 



İstanbul’un yok edilmesini dün seyrettik, Hala seyrediyoruz.



66 Yıldır Sur içinde yaşayan bir fert olarak olayların tanığıyım 1945-1955 arası Tarihi şehir merkezine devasa yollar açılırken, Şehir merkezi ticaret ve imalat merkezi oldu, 1955-80 arası devasa güzelim konaklar bir bir yakıldı yıkıldı yerlerine iş hanları oteller yapıldı, Mahalle araları küçük imalathanelerle doldu. 1980 Sonrası Hal gibi büyük bazı kurumların sur dışına çıkarılması ile köhneleşen sur içi Gurbetçi bekârların, Mültecilerin akınına uğradı.



Bu ortamda güvenli yaşam imkânı bulamayan eski seçkin nüfus ilçeyi terk etmeye başladı. 1990’lı yıllarda Turizmin gelişmeye başlaması ile Hanlar otele dönüştürülmeye başlandı, 2000 lerde Tarihi sur içi çöküntü alanı haline geldi, Genelde fakir aileler yaşam alanı buldu, Çöküntü binalarda kira, elektrik, su parası vermeden yerleşenler tarihi şehrin hepten cılkını çıkardı.

VE BELEDİYELER BU TAHRİBATA GÖZ YUMARAK SUÇA ORTAK OLDU, SONRAKİ KAÇAK PLANSIZ YAPILAŞMALAR ŞEHRİN KİMLİĞİNDE TAHRİBAT, RANTA BÜYÜK İMKANLAR SUNDU



Böyle bir ortamda başlatılan bazı çalışmalar 2006 yılında Yenileme adı altında Dönüşüm projesine dönüştürüldü. Sulukule, Yedikule, Ayvansaray Türk mahallesinde SİT Hukuku ve kanunlar izin vermese bile vahşi RANT projeleri hayata geçirildi.

Birçok mülk sahibi açtıkları itiraz davaları ile birçok projeyi iptal ettirmeyi başardı, İBB ve Fatih Belediyesi, TOKİ, KİPTAŞ pes etmedi.

Çeşitli manevralarla hukukun arkasından dolaşarak yeni girişimler Acele kamulaştırmalar ilan etti, Bunlarda hukuku uygun olmadığı, Kamu yararı olmadığı, RANT projesi olduğu gerekçesi ile iptal edildi, Durduruldu.

Hükümet kararlıydı, 1999 depremini gerekçe göstererek Afet Yasası çıkarıldı, Fatih 1. Derece Riskli alan ilan edildi, Yapılan itirazlar sonucu Olay Japonya’dan getirilen ortak bir ilmi teknik heyetle bütün İstanbul tarandı Fatih temiz çıktı.

Gündüz 2 milyon, Gece 450 bin kişinin yaşadığı Fatihte, Olası 7.2-8.0 şiddetinde bir depremde Fatihte tahmini ölüm vakasının 2 bin kişi olabileceği tespit edildi.

Bütün bu gerçeklere rağmen, İBB ve Fatih Belediyesi, TOKİ, KİPTAŞ ilçedeki Rant projelerinden bir adım geri adım atmadı, 15 Temmuz darbe girişi gerekçe gösterilerek yargıda, Hukukta yapılan büyük operasyonlarla Fatih ilçesindeki hedeflerini gerçekleştirmek için harıl harıl çalışıyorlar.

Ağustos ayı Torba yasada getirilen değişikliklerle Kamu kurumlarının yaptığı Belediye meclislerinin onayladığı (Çoğunluk oldukları için diledikleri bütün teklifleri kabul ederek) Projelere itiraz hakkımızı dahi elimizden alındığını TBMM konuşmalarından öğreniyoruz.

Allah Devletimizin, Milletimizin yar ve yardımcısı olsun, Rant uğruna halkı evsiz yurtsuz bırakmayı düşünenlere fırsat vermesin inşallah..

Evet işimiz Allah’a kaldı.. Varmı başka çare diye soruyorum milletimize…

Abdullah Gözaydın Fatihten@gmail.com

 

http://oynakbeyi.com/post/784428395/henriprost